DUYGU YÖNETİMİNİ NASIL KAZANDIRABİLİRİZ?

Çocuklara duygularını daha iyi yönetme becerisini kazandırmanın kabaca iki yolu vardır. İlk olarak çocuklarla güvene dayalı sağlam bir duygusal bağ kurmamız gerekiyor. İkinci olarak da onlara iyi bir rol model olmak zorundayız. Eğer siz bir ebeveyn olarak çocuklarınızın ihtiyaç duyduğu andan onların yanında yer alıyorsanız ve onlara kendi duygularınıza hâkim olduğunuzu yaşayarak gösterebiliyorsanız, onlar da bunu size bakarak öğreniyorlar.

Güvene dayalı duygusal bağı kurabilmek için hem sıcak ilgi hem de çocuğun mizacına uygun bir duyarlılık göstermemiz gerekiyor. Bu iki kavram arasındaki ayrımı Bilge Selçuk Hoca bir araştırmasında şöyle tarif ediyor: ‘Sıcak ilgi’ çocuğa fiziksel olarak sarılmak, kucaklamak, öpmek demek. ‘Duyarlılık ise çocuğu tanımak, özelliklerine dikkat etmek, kuralları çocuğun mizacına göre değiştirebilmek demek. Çocuklarımıza duygu kontrolü kazandırmanın yolu hem sıcak ilgi hem de duyarlılık göstermekten geçiyor. Bilge Hoca’nın Türkiye’de aileler üzerinde yaptığı araştırma gösteriyor ki biz sıcak ilgide iyi ama duyarlılıkta kötü durumdayız. Yani çocuklarımızı sevip okşama, onlarla sıcak temas kurma konusunda iyiyiz. Fakat bunun yanında onları tanıma, oldukları gibi kabul etme ve daha önemlisi onların mizacına göre çocuk yetiştirme tarzımızı gözden geçirme noktasında yol kat etmemiz gerekiyor. Mesela, çocuk çok yorgun m, üzgün mü, üzgün mü, öyleyse kurallarımda bugün ısrarcı olmayayım, demiyoruz pek. Öyle olunca da ürkek- çekingen mizaca sahip çocuklar duygusal gelişim bakımından sıkıntılar çekiyor ve doğal olarak sonraki yıllarda daha fazla zorlanıyor. Öte yandan daha duyarlı bir anne babaların çocukları ürkek-çekingen mizaca sahip olanlar bile ebeveynleri onların mizacına uyan yeni bir yaklaşım geliştirebildikleri için bu çocuklar duygularını kontrol etmekte oldukça iyi sonuçlar alabiliyorlar.

DUYGUSAL GELİŞİM İÇİN KRİTİK 10 YIL!

Daha önce de söylediğimiz gibi, her alanda farklı kritik gelişim dönemleri var. Duygusal gelişim, daha doğrusu, duyguların yönetimi becerisi için de bu kural geçerlidir. Özdenetim becerisini kazandırmak için açılan pencere, çocuk 10 yaşına geldiğinde kapanmış oluyor. O nedenle anne babaların 0-9 yaş döneminde çocuklara her istediğini hemen vermekten vazgeçip onlara sabretmeyi, beklemeyi, hak etmeyi öğrenmesi onların geleceğine yapacağı en önemli katkılardan biri. Bu beceriyi kazandırmanın bir diğer yolu da çocukları planlı okul dışı etkinliklere erken yaşta alıştırmak. Spor ve sanat belki de bu etkinliklerin en faydalı olanları, zira her iki kanalda da çocuklar kurallar çerçevesinde performans sergilemeyi ancak sabırla öğrenebiliyor.

Ancak tüm bu önerileri ilk bölümde sözünü ettiğimiz mizaca göre ebeveynlik çerçevesinde değerlendirirsek, her çocuğun benlik kontrolü farklı yapılarda olacaktır. Biz yetişkinlere, yani erken yaşlarda anne babaya, sonraki yıllarda da eğitimcilere düşen görev, çocukların mizacına uygun bir şekilde onlara sevgi ve şefkat göstermek. Hem lokum testinin hem de Dunedin Araştırması’nın bize hatırlattığı basit gerçek şu: Okulöncesi yıllarda çocukların zihinsel gelişimi kadar duygusal gelişimine de önem vermemiz gerekiyor. Kendi duygu ve düşüncelerini daha iyi kontrol edip yönetebilen çocuklar akademik olarak başarılı, sağlıklı ve varlıklı yetişkinler oluyorlar. Özellikle okulöncesi dönemde çocukların duygularını nasıl nasıl